Mantarlarda trip killer diye bir şey yoktur dostlar.
Özellikle işi öğreticilik olan ve sosyal olmanızı engelleyen türlerde trip killer için şaman ya da bakıcınızın da bir önemi yoktur. Hali hazırda siz bir bad trip yaşıyor iseniz eğer, bu onu yaşamanız gerektiğinden kaynaklanıyordur zaten. Ayrıca sakın ama sakın, trip sonlandırması için ağır antidepresanlar kullanmayın. Her antidepresan uzman gözetimi altında, çeşitli tetkikler ve gözlemler sonucunda yazıldığı gibi, kullanım sonrası da etkileri gözlemlenerek kişiye doğru antidepresan bulunur. Bu gözlem ve tetkikler olmadan antidepresan kullanmak zar atmaktır.
Bir diğer husus portakal suyu. Ben triplerimde sırf canım çektiği için defalarca portakal suyu tükettim. Ve bu tüketim öyle bir iki yudum değil dostlar. Tadı ile triplerimi kesiştirebildiğim ve kendime eğlenceli lunaparklar kurabildiğim bir etki yarattığı için litre litre içmişliğim var. Hiçbir etkisini görmedim.
Nitekim görecek olsanız dahi (hadi orjinal sıkma vs gibi etkenler diyelim) bu da size trip killer etkisi yaratmaz. Mantar türlerinde (özellikle öğretici etkili mantar türlerinde) zaman algınız, hali hazırda algıladığımız zamanın çok daha ötesinde bir yerlerde. Bazı tripler (özellikle bad tripler) asırlarca orada yaşadığınız bir diyar haline gelir. Yarın anlamsızlaşır, mekanın bir önemi kalmaz, kendinizin bir önemi kalmaz, yaşamak sadece bir kelimeden ibarettir ve tek gerçek o anda içinde olduğunuz triptir. Bu durumda portakal suyu tüketmek aklınıza siz o tripten çok uzun süre dayak yedikten sonra gelir. Hadi içtiniz ve hadi diyelim ayıltma etkisi var... Siz o tripten daha çooook uzun süre dayak yedikten sonra etkisini göstermeye başlayacaktır. Ve hatta belki bad tripten mükemmel çıkarımlar yapıp muhteşem bir diyarın kapılarını açtıktan hemen sonra etkisini göstermeye başlayacaktır....
Bad triplerinizde portakal suyundan çok daha etkili olduğunu bizzat deneyimlediğim başka bir husus, telkin... Kendinizi telkin edin. Kendinizi fiziksel olarak da, psikolojik ve ruhsal olarak da sevin. Bu konuda çok ciddiyim. Bir elinizi göğsünüzün üzerine koyun ve yavaş yavaş şefkat gösterin. Bir yandan da içten içe kendinize telkinde bulunmaya devam edin. Göreceksiniz, çok daha güzel geçecek.
Sevgiler...