Hollandanın gezi bağlarında gezen dostum. Okuduğumuzu anlıyoruz değil mi?
Kişinin herhangi bir şeyden alabileceği maks verim, kişinin potansiyeline bağlıdır. Ben hayatını mantarlara adamış bir insanım. Hayatımın çok büyük bir bölümü mantarlarla geçiyor. Tüketiyorum, yetiştiriyorum, araştırıyorum, öğreniyorum, öğretiyorum. Arkadaşın yaklaşımını anlıyorum ve alacağı verimin de farkındayım. Sen değil Hollanda'da, Myanmar keşiş dağlarında da tüketsen ya da Brezilya Ekvador'da Ayahouska da tüketsen muhtemelen gelip burada trip raporuna "Abartmayın ya o kadar da şey değil" yazarsın. Madde sana madde, bana manadır. Bu durumda ne benim uğruna yandığım mana seni alakadar eder, ne de senin madden beni. Arkadaş da gelmiş forumda ben mana arıyorum diyor. Bırak yolculuğunun farkına kendisi varsın. Bırak maddenin mi, mananın mı kendisi için daha değerli olacağını kendisi fark etsin. Biz sabaha kadar burada istediğimizi anlatalım, kendisi neyi fark ederse, ne yaşarsa o olacaktır. Algı dediğimiz bu değnek hepimiz için farklı çalışır. Sen ormana bakar "işte doğallık be, ulan şurada yaşamak var heee" çekersin, ben ormana bakar "işte geldiğim ve gideceğim o yer" derim ve oturup ağlarım. Bu durum ne seni ne de beni daha yüce bir kişilik yapmaz. Ama karşımıza gelip arayışını dile getiren insanlara da "Yok oğlum böyle şeyler saçmalama mk" çekerken bir kaç kere düşünelim. Sende yok diye, bu olmadığı anlamına gelmez. Hadi kal sağlıcakla...