Trainer
Yeni üye
Herkese merhaba. İlk bilgilendirici konu siftahımı yapmış bulunuyorum dostlar, vatana millete hayırlı uğurlu olsun 
Sizlere bugün elinizdeki yalnızca 1 (tercihen 2) adet dişi tohumdan, aynı genetiğin birebir kopyalanmış feminized tohumlarını nasıl üretebileceğinizi anlatıcam.
Başlamadan önce bu yöntemin her ne kadar tüm dünyada feminized tohum üretmek için kullanıldığını bilsek de, her zaman %100 çalışma garantisi olmadığını söylemek isterim. Bazı türler çok inatçı çıkabiliyor, bu biraz gümüş çözeltisinin PPM'ine, işleme başlama zamanına, uygulayış sıklığına göre deneyimlenerek öğreniliyor. Karışık görünmüş olabilir ama merak etmeyin, aslında kendi feminized tohumlarınızı üretmenin ne kadar da kolay olduğunu göreceksiniz birazdan.
------
İlk olarak aklınıza gelen soru, ''kolloidal gümüş ney la?'' olabilir. Kolloidal gümüş, içerisine gümüş iyonlarının işlendiği sıvı bir çözeltidir. Bunu her ne kadar evde basit bir düzenekle kendiniz üretebiliyor olsanız da, google'da basit bir aramayla hazır halde satılanlarını da temin edebilirsiniz. En az 40 PPM olması şart, ki bu da bi önceki paragrafta belirttiğim inatçı tiplerden birine sahipseniz yeterli olmayan bir PPM oranı. 100 PPM olanlarından alırsanız şansınızı 60 PPM daha arttırırsınız, tavsiyem budur
İkinci soru, ''kolloidal gümüş necidir, ney yabar?'' dır muhtemelen. Kolloidal gümüş, bitkilerimizin dallarıyla ve sömeklerin oluşacağı bölgelerle buluştuğu zaman, bu noktalardan geçen dişilik hormonlarını devre dışı bırakır. Özellikle dallar, bitkilerimizin besin ve hormon otobanı olduğu için bu bölgelere uygulanması, dişilik hormonlarının bu bölgelerde yok olmasını sağlayarak çiçeklenme başladığında erkek çiçekler, yani polen keseleri oluşmasını sağlar.
Bu yöntem stres sonucu değil, hormonal değişimler sayesinde dişi bitkide erkek organ oluşturur. Genetiğe herhangi bir bozukluk, veya hermafrodit geni katmaz. Satın aldığınız her "feminized" tohum bu yöntemle üretilmiştir.
[size=x-small]Küçük notçuk: (Bunu kim ne şekilde keşfettiyse harbiden helal olsun amq)[/size]
Elinizde aynı genetikten 2 adet varsa çok daha iyi olur. Tek bitkiden de alabilirsiniz, bu da mümkün. Ama eğer 2 tane varsa daha garanti ve temiz bir işlem olur. İlk bitkinizden polenlerinizi alıp, yetiştirme telaşı olmadan ikinci bitkinize başladığınızda her şeyi zamanında yaparak daha sağlıklı bir halde çalışabilirsiniz. Bu noktada tercih sizin.
Gelelim uygulanışına;
Eveeet, bitkiyi ektik. Büyüttük büyüttük büyüttük (sıkıntısız sağlıklı stressiz güzel beslenmeli bol sporlu bir gençlik geçirttik), ve geldik çiçeklenmenin 2 hafta öncesineee.
Bitkimizi baştan aşağı sulayıp sonsuz polen de alabiliriz, kenardan köşeden bir tane dal seçip sadece ona da uygulayabiliriz. Ben ikincisini öneriyorum. Çünkü bu noktada belirtmek istediğim çok önemli bir şey var;
Kolloidal gümüş uygulanmış sömekleri İÇMEYİN.
Kolloidal gümüş, her ne kadar güzellik ürünlerinden tutun, düşük PPMlerde içme suyu şeklinde hazır hallerine kadar satılıyor olsa da, ısıtıldığında vücudunuzla kesinlikle buluşmasını istemeyeceğiniz bir sıvıdır. Çok toksik bir sonuç doğar, bunu kesinlikle ama kesinlikle yapmayın.
Bu nedenle kenardan köşeden 1-2 adet dal seçip, uygulama yaparken de çok dikkatli ve tüketilecek kısımlara bulaşmamasını sağlayacak şekilde hareket edilmesi en iyisi bence.
Seçtiğimiz dalları, kolloidal gümüş çözeltimizle güzelce spreyliyoruz. Sulandırmanıza vs. gerek yok. Bazı ürünler kendinden spreyli şişelerde bile gelir, uğraşmamış olursunuz.
Spreylerken özellikle dalları ve en üst, sömek oluşturacak olan kısımlara iyice yediriyoruz.
Günde 2 kere olacak şekilde uygulamamızı gerçekleştiriyoruz.
Bu işleme çiçeklenme başladığında aynı şekilde devam ediyoruz, ilk başlarda özellikle inatçı bir yavrumuzla karşı karşıyaysanız, hiçbir şey olmayacaktır.
Vazgeçmeyin.
[img=476x316]https://i.imgur.com/DDDoyMb.jpg[/img]
Zamanla spreylediğiniz bölgelerin rengi hafiften solup, yer yer sararmalar olacaktır. Bu normal, siz de bitki olsanız size de gümüş spreyi sıksalar siz de azıcık sararırdınız şimdi. Kimse sararmazdım demesin.
Uygulama yapmaya devam ediyoruz, ve 2 hafta içinde yollarını gözlediğimiz ilk polen keseciklerimiz oluşmaya başlıyor
[img=493x656]https://i.imgur.com/DqYXJPf.jpg[/img]
Bu arkadaşa biraz geç kalmıştım, tepede çiçeklerin nerdeyse 2-3 haftası kalmıştı artık ve bundan aldığım polenleri aynı bitkiye uygulayamadım. Bu nedenle 2 tohum daha garanti, polenleme işlemi gerçekleştikten sonra kafadan bi 25-30 gün gibi bi süre de oluşan tohumların olgunlaşması süreci var. Bunu da göz önünde bulundurmak lazım.
Keseciklerin dolup, iyice şişmesini bekleyip ince bi operasyonla tek tek toplayıp kurutabilirsiniz, veya hepsini bekleyip çoğu olgunlaşıp patlamak üzere gibi bir görünüm aldığında dalı komple kesip alabilirsiniz, tercih sizin. Ben yanlışlıkla polenlemek istemediğim yerlere de sıçramasın diye ara ara topladım olgunlaşmış olanları.
[img=506x674]https://i.imgur.com/POYKLLp.jpg[/img]
[img=507x675]https://i.imgur.com/ppekgDW.jpg[/img]
Topladığımız polenleri 2-3 gün kurutuyoruz. Bu nokta önemli çünkü keseciklerin içinde bulunan nemi istemiyoruz.
[img=491x654]https://i.imgur.com/nQvFoT1.jpg[/img]
Sonrasında ise kurumuş olan keseciklerimizi dikkatli bir şekilde, bir kilitli poşet içine boşaltıp sallıyoruz.
Polenlerimizin çoğu dökülmüş olmalı. Bazı inatçı keseciklerin kabuğunu parçalamanız gerekebilir.
[img=429x570]https://i.imgur.com/WkGfOmr.jpg[/img]
Polen pakedinizi içinde bir miktar pirinç bulunan kavanozda, buzlukta yıllarca saklayabilirsiniz.
Polenleme kısmı işin en kolay kısmı olduğundan bunu da kısa bir videoyla örneklendirip, hepinize kolaylıklar, bol ışıklar, güzel hasatlar diliyorum
[video=youtube]https://www.youtube.com/watch?v=zb9dM3M4l2Q[/video]
Sizlere bugün elinizdeki yalnızca 1 (tercihen 2) adet dişi tohumdan, aynı genetiğin birebir kopyalanmış feminized tohumlarını nasıl üretebileceğinizi anlatıcam.
Başlamadan önce bu yöntemin her ne kadar tüm dünyada feminized tohum üretmek için kullanıldığını bilsek de, her zaman %100 çalışma garantisi olmadığını söylemek isterim. Bazı türler çok inatçı çıkabiliyor, bu biraz gümüş çözeltisinin PPM'ine, işleme başlama zamanına, uygulayış sıklığına göre deneyimlenerek öğreniliyor. Karışık görünmüş olabilir ama merak etmeyin, aslında kendi feminized tohumlarınızı üretmenin ne kadar da kolay olduğunu göreceksiniz birazdan.
------
İlk olarak aklınıza gelen soru, ''kolloidal gümüş ney la?'' olabilir. Kolloidal gümüş, içerisine gümüş iyonlarının işlendiği sıvı bir çözeltidir. Bunu her ne kadar evde basit bir düzenekle kendiniz üretebiliyor olsanız da, google'da basit bir aramayla hazır halde satılanlarını da temin edebilirsiniz. En az 40 PPM olması şart, ki bu da bi önceki paragrafta belirttiğim inatçı tiplerden birine sahipseniz yeterli olmayan bir PPM oranı. 100 PPM olanlarından alırsanız şansınızı 60 PPM daha arttırırsınız, tavsiyem budur
İkinci soru, ''kolloidal gümüş necidir, ney yabar?'' dır muhtemelen. Kolloidal gümüş, bitkilerimizin dallarıyla ve sömeklerin oluşacağı bölgelerle buluştuğu zaman, bu noktalardan geçen dişilik hormonlarını devre dışı bırakır. Özellikle dallar, bitkilerimizin besin ve hormon otobanı olduğu için bu bölgelere uygulanması, dişilik hormonlarının bu bölgelerde yok olmasını sağlayarak çiçeklenme başladığında erkek çiçekler, yani polen keseleri oluşmasını sağlar.
Bu yöntem stres sonucu değil, hormonal değişimler sayesinde dişi bitkide erkek organ oluşturur. Genetiğe herhangi bir bozukluk, veya hermafrodit geni katmaz. Satın aldığınız her "feminized" tohum bu yöntemle üretilmiştir.
[size=x-small]Küçük notçuk: (Bunu kim ne şekilde keşfettiyse harbiden helal olsun amq)[/size]
Elinizde aynı genetikten 2 adet varsa çok daha iyi olur. Tek bitkiden de alabilirsiniz, bu da mümkün. Ama eğer 2 tane varsa daha garanti ve temiz bir işlem olur. İlk bitkinizden polenlerinizi alıp, yetiştirme telaşı olmadan ikinci bitkinize başladığınızda her şeyi zamanında yaparak daha sağlıklı bir halde çalışabilirsiniz. Bu noktada tercih sizin.
Gelelim uygulanışına;
Eveeet, bitkiyi ektik. Büyüttük büyüttük büyüttük (sıkıntısız sağlıklı stressiz güzel beslenmeli bol sporlu bir gençlik geçirttik), ve geldik çiçeklenmenin 2 hafta öncesineee.
Bitkimizi baştan aşağı sulayıp sonsuz polen de alabiliriz, kenardan köşeden bir tane dal seçip sadece ona da uygulayabiliriz. Ben ikincisini öneriyorum. Çünkü bu noktada belirtmek istediğim çok önemli bir şey var;
Kolloidal gümüş uygulanmış sömekleri İÇMEYİN.
Kolloidal gümüş, her ne kadar güzellik ürünlerinden tutun, düşük PPMlerde içme suyu şeklinde hazır hallerine kadar satılıyor olsa da, ısıtıldığında vücudunuzla kesinlikle buluşmasını istemeyeceğiniz bir sıvıdır. Çok toksik bir sonuç doğar, bunu kesinlikle ama kesinlikle yapmayın.
Bu nedenle kenardan köşeden 1-2 adet dal seçip, uygulama yaparken de çok dikkatli ve tüketilecek kısımlara bulaşmamasını sağlayacak şekilde hareket edilmesi en iyisi bence.
Seçtiğimiz dalları, kolloidal gümüş çözeltimizle güzelce spreyliyoruz. Sulandırmanıza vs. gerek yok. Bazı ürünler kendinden spreyli şişelerde bile gelir, uğraşmamış olursunuz.
Spreylerken özellikle dalları ve en üst, sömek oluşturacak olan kısımlara iyice yediriyoruz.
Günde 2 kere olacak şekilde uygulamamızı gerçekleştiriyoruz.
Bu işleme çiçeklenme başladığında aynı şekilde devam ediyoruz, ilk başlarda özellikle inatçı bir yavrumuzla karşı karşıyaysanız, hiçbir şey olmayacaktır.
Vazgeçmeyin.
[img=476x316]https://i.imgur.com/DDDoyMb.jpg[/img]
Zamanla spreylediğiniz bölgelerin rengi hafiften solup, yer yer sararmalar olacaktır. Bu normal, siz de bitki olsanız size de gümüş spreyi sıksalar siz de azıcık sararırdınız şimdi. Kimse sararmazdım demesin.
Uygulama yapmaya devam ediyoruz, ve 2 hafta içinde yollarını gözlediğimiz ilk polen keseciklerimiz oluşmaya başlıyor
[img=493x656]https://i.imgur.com/DqYXJPf.jpg[/img]
Bu arkadaşa biraz geç kalmıştım, tepede çiçeklerin nerdeyse 2-3 haftası kalmıştı artık ve bundan aldığım polenleri aynı bitkiye uygulayamadım. Bu nedenle 2 tohum daha garanti, polenleme işlemi gerçekleştikten sonra kafadan bi 25-30 gün gibi bi süre de oluşan tohumların olgunlaşması süreci var. Bunu da göz önünde bulundurmak lazım.
Keseciklerin dolup, iyice şişmesini bekleyip ince bi operasyonla tek tek toplayıp kurutabilirsiniz, veya hepsini bekleyip çoğu olgunlaşıp patlamak üzere gibi bir görünüm aldığında dalı komple kesip alabilirsiniz, tercih sizin. Ben yanlışlıkla polenlemek istemediğim yerlere de sıçramasın diye ara ara topladım olgunlaşmış olanları.
[img=506x674]https://i.imgur.com/POYKLLp.jpg[/img]
[img=507x675]https://i.imgur.com/ppekgDW.jpg[/img]
Topladığımız polenleri 2-3 gün kurutuyoruz. Bu nokta önemli çünkü keseciklerin içinde bulunan nemi istemiyoruz.
[img=491x654]https://i.imgur.com/nQvFoT1.jpg[/img]
Sonrasında ise kurumuş olan keseciklerimizi dikkatli bir şekilde, bir kilitli poşet içine boşaltıp sallıyoruz.
Polenlerimizin çoğu dökülmüş olmalı. Bazı inatçı keseciklerin kabuğunu parçalamanız gerekebilir.
[img=429x570]https://i.imgur.com/WkGfOmr.jpg[/img]
Polen pakedinizi içinde bir miktar pirinç bulunan kavanozda, buzlukta yıllarca saklayabilirsiniz.
Polenleme kısmı işin en kolay kısmı olduğundan bunu da kısa bir videoyla örneklendirip, hepinize kolaylıklar, bol ışıklar, güzel hasatlar diliyorum
[video=youtube]https://www.youtube.com/watch?v=zb9dM3M4l2Q[/video]
