SkippeRR
Üye
Dostlar öncelikle herkese selamlar.
Global trip raporlarını da kontrol ettiğimde, cubensis ailesinin bir ferdi olan koh samui genetik hakkında yalnızca iki üç adet trip rapor yazılmıştı. Bu sebeple genetiği bir an öncede denemek ve neler olacağını görmek istedim. Ve ne hikmettir ki trip yaşamak için sürekli darlayan dostların hepsiyle ters bir zamana denk geldiği için yalnız denemeye karar verdim. Hatta son dakika plan yaptığım bir dostumun planı iptal etmek zorunda kaldığını, o sırada yarım tabak yemeği yerken öğrendim. Yani kısaca anlayacağınız bu genetiği yarım yamalak bir diyet ve tok karınla deneyimlemek zorunda kaldım. Önce trip rapor yazmamayı düşündüm fakat yaşadıklarımdan sonra bu deneyime bir trip rapor yazmamanın haksızlık olacağı kanısına vardım.
Hemen sırt çantamı hazırladım, içine ekstra kalın bir hırka, battaniye, termos, su ve mantarı alıp doğaya doğru yola koyuldum. Ormanda kendime uygun bir yer buldum ve kuruldum. Lemon tek yöntemi ile 2.5 gram koh samui tükettim. Normal şartlarda lemon tek ile 40 dakika içerisinde etkileri yavaş yavaş hissetmeye başlardım. Fakat bu kez hiçbir farklılık olmadı. Çalışmayacağını düşünerek üzülmeye başladım. Fakat bilmediğim bir genetik olduğu için kendime biraz daha zaman vermeye karar verdim, bulunduğum yerde kalkıp sağa sola gezmeye başladım. Bir, bir buçuk saat kadar sonra renklerde değişimler olunca genetiğe diyet yapmayarak haksızlık ettiğimi düşünmeye, potansiyelini olabildiğince düşürdüğüm için yaşayacağım şeyin sadece bu olacağına karar vererek çantamı toplamaya başladım. Bulunduğum alandan ormanın farklı bir yerine geçince etkilerin yoğunlaşmaya başladığını fark ettim.
Rehberliğine çok güvendiğim birini aradım, uzunca bir sohbete başladım. Etkiler hızla beni tesiri altına almaya devam ediyordu. Hayatımda hiç bu kadar hafiflemiş hissetmemiştim. Size bu hafifliği anlatmak için yazdığım kelimeler ile bu duyguyu iki farklı teraziye koysak, kelimeler hafiflik duygusundan ağır basar. Ormanın içinde cennetin yer yüzündeki tasvirinde gibiydim. Ayakkabılarımı çıkarmak, toprağa uzanmak, yerlere yatıp yuvarlanmak istedim. O anda anladım ki bugüne kadar olan deneyimlerimde hep ben mantarı kendi evimde misafir etmişim ve ilk kez mantar beni kendi evinde misafir ediyordu. Miselyumun yapısı, mantarın organizması kanlı canlı gözlerimin önünde ormanın içinde varlığını her anında gözler önüne seriyordu. İçimde biriktirdiğim, bana zarar veren tüm sorgulamalar anlamsızlaşmaya, yerini insan eli değmemiş toprağın üzerinde yetişen çimenin hafifliğine bıraktı. Sanki ben oraya oturayım diye yüz yıl boyunca olgunlaşmış, büyümüş bilge bir ağacın huzurunda oturdum. Doğa bütün muhteşemliği, o dingin ve müthiş huzurlu varlığıyla içimi okşamaya, aklımın odalarında yolunda olmayan tüm sorunları benden söküp almaya başladı. Orman beni kucakladı, kuşlar fraktal çizgilerde uçmaya, toprak nefes almaya, börtü böcek şarkılar söylemeye başladı. Bu anı hemen şu an tekrar yaşamak için varımı yoğumu her şeyimi vermeye hazırım. Şuanda bile düşünürken tüylerim ürperiyor, misafiri olduğum o müthiş varlığa şükürler ediyorum. Oturduğum yerde güneş ile doğanın arasındaki o inanılmaz sohbete şahit oldum. Çiçekler hafif ılık rüzgarın esintileriyle dans ederken, sanki vücudumda yolunda gitmeyen her şeye dokunup beni iyileştiriyor gibiydi. Ağaçların birbiriyle olan dostluğu, iletişimi, saygısı ve bağı karşısında nutkum tutuldu. Onların arasında bir bebek gibiydim. Tüm ulu bilge ağaçların arasında agucuk bugucuk gezen, günahsız, sevgi dolu bir bebek. Bana sarılmalarına izin verdim. Dostlukları için minnettarım. Bu genetiği kesinlikle müthiş bir diyet ile en yakın zamanda tekrar aynı koşullar altında denemeyi sabırsızlıkla bekliyorum. Neredeyse sıfır diyet ve tok karnına bende yarattığı etkiler inanılmaz boyutlarda oldu. Müthiş güçlü bir genetik olduğunu ifade etmeme gerek bile yok sanıyorum ki. Fakat bundan sonra kolay kolay evde ya da şehirlerin içinde bir trip yaşayacağımı sanmıyorum.
Koh Samui ile ormanda bir deneyim yaşamadan mantarın konuştuğu dili anlamanın, bu dilin farkında olmanın ya da bütünlük hissi, bilincini biliyor olduğumuz iddiası yalnızca bir yanılgıdan ibaret. Mantarın size kendi evinde anlatacakları var. Şahitlik edenlere ne mutlu...
Sevgiler & Saygılar.
Global trip raporlarını da kontrol ettiğimde, cubensis ailesinin bir ferdi olan koh samui genetik hakkında yalnızca iki üç adet trip rapor yazılmıştı. Bu sebeple genetiği bir an öncede denemek ve neler olacağını görmek istedim. Ve ne hikmettir ki trip yaşamak için sürekli darlayan dostların hepsiyle ters bir zamana denk geldiği için yalnız denemeye karar verdim. Hatta son dakika plan yaptığım bir dostumun planı iptal etmek zorunda kaldığını, o sırada yarım tabak yemeği yerken öğrendim. Yani kısaca anlayacağınız bu genetiği yarım yamalak bir diyet ve tok karınla deneyimlemek zorunda kaldım. Önce trip rapor yazmamayı düşündüm fakat yaşadıklarımdan sonra bu deneyime bir trip rapor yazmamanın haksızlık olacağı kanısına vardım.
Hemen sırt çantamı hazırladım, içine ekstra kalın bir hırka, battaniye, termos, su ve mantarı alıp doğaya doğru yola koyuldum. Ormanda kendime uygun bir yer buldum ve kuruldum. Lemon tek yöntemi ile 2.5 gram koh samui tükettim. Normal şartlarda lemon tek ile 40 dakika içerisinde etkileri yavaş yavaş hissetmeye başlardım. Fakat bu kez hiçbir farklılık olmadı. Çalışmayacağını düşünerek üzülmeye başladım. Fakat bilmediğim bir genetik olduğu için kendime biraz daha zaman vermeye karar verdim, bulunduğum yerde kalkıp sağa sola gezmeye başladım. Bir, bir buçuk saat kadar sonra renklerde değişimler olunca genetiğe diyet yapmayarak haksızlık ettiğimi düşünmeye, potansiyelini olabildiğince düşürdüğüm için yaşayacağım şeyin sadece bu olacağına karar vererek çantamı toplamaya başladım. Bulunduğum alandan ormanın farklı bir yerine geçince etkilerin yoğunlaşmaya başladığını fark ettim.
Rehberliğine çok güvendiğim birini aradım, uzunca bir sohbete başladım. Etkiler hızla beni tesiri altına almaya devam ediyordu. Hayatımda hiç bu kadar hafiflemiş hissetmemiştim. Size bu hafifliği anlatmak için yazdığım kelimeler ile bu duyguyu iki farklı teraziye koysak, kelimeler hafiflik duygusundan ağır basar. Ormanın içinde cennetin yer yüzündeki tasvirinde gibiydim. Ayakkabılarımı çıkarmak, toprağa uzanmak, yerlere yatıp yuvarlanmak istedim. O anda anladım ki bugüne kadar olan deneyimlerimde hep ben mantarı kendi evimde misafir etmişim ve ilk kez mantar beni kendi evinde misafir ediyordu. Miselyumun yapısı, mantarın organizması kanlı canlı gözlerimin önünde ormanın içinde varlığını her anında gözler önüne seriyordu. İçimde biriktirdiğim, bana zarar veren tüm sorgulamalar anlamsızlaşmaya, yerini insan eli değmemiş toprağın üzerinde yetişen çimenin hafifliğine bıraktı. Sanki ben oraya oturayım diye yüz yıl boyunca olgunlaşmış, büyümüş bilge bir ağacın huzurunda oturdum. Doğa bütün muhteşemliği, o dingin ve müthiş huzurlu varlığıyla içimi okşamaya, aklımın odalarında yolunda olmayan tüm sorunları benden söküp almaya başladı. Orman beni kucakladı, kuşlar fraktal çizgilerde uçmaya, toprak nefes almaya, börtü böcek şarkılar söylemeye başladı. Bu anı hemen şu an tekrar yaşamak için varımı yoğumu her şeyimi vermeye hazırım. Şuanda bile düşünürken tüylerim ürperiyor, misafiri olduğum o müthiş varlığa şükürler ediyorum. Oturduğum yerde güneş ile doğanın arasındaki o inanılmaz sohbete şahit oldum. Çiçekler hafif ılık rüzgarın esintileriyle dans ederken, sanki vücudumda yolunda gitmeyen her şeye dokunup beni iyileştiriyor gibiydi. Ağaçların birbiriyle olan dostluğu, iletişimi, saygısı ve bağı karşısında nutkum tutuldu. Onların arasında bir bebek gibiydim. Tüm ulu bilge ağaçların arasında agucuk bugucuk gezen, günahsız, sevgi dolu bir bebek. Bana sarılmalarına izin verdim. Dostlukları için minnettarım. Bu genetiği kesinlikle müthiş bir diyet ile en yakın zamanda tekrar aynı koşullar altında denemeyi sabırsızlıkla bekliyorum. Neredeyse sıfır diyet ve tok karnına bende yarattığı etkiler inanılmaz boyutlarda oldu. Müthiş güçlü bir genetik olduğunu ifade etmeme gerek bile yok sanıyorum ki. Fakat bundan sonra kolay kolay evde ya da şehirlerin içinde bir trip yaşayacağımı sanmıyorum.
Koh Samui ile ormanda bir deneyim yaşamadan mantarın konuştuğu dili anlamanın, bu dilin farkında olmanın ya da bütünlük hissi, bilincini biliyor olduğumuz iddiası yalnızca bir yanılgıdan ibaret. Mantarın size kendi evinde anlatacakları var. Şahitlik edenlere ne mutlu...
Sevgiler & Saygılar.
