can dostum güzel insanlar, bu mevzunun güzel yüzünü ancak güvendeyken görebileceğinizi hatırlatarak birkaç tavsiyede bulunacağım
mantar türleri arasındaki farklılıklar kenevir türlerine göre daha keskindir. bu kullanım dozunuzu, sıklığınızı ve deneyiminizi direkt olarak etkiler. örneğin cambodian güçlü bir genetik olmasına karşın etkileri yaratıcılık ve iş bitirme üzerinedir, kahve niyetine düşük dozlarda günlük olarak kullanıldığında oldukça verimlidir. golden teacher orta sertlikte, dengeli ve kolay kontrol edilebilen bir triptir. eğlenceli olmasının yanında altın hoca isminin hakkını veren tatlı bir göz açıcılığı vardır, genelde tripten sonra dünya görüşünüzde olumlu farklılıklar yaratır. orta dozlarda sık aralıklarla kullanıldığında daha verimlidir. alacabenzi yine eğlenceli ve kolay kullanımlı bir trip olmasına karşın dengeyi tertemiz bozar, biraz her şey çok güzel ve ben yerde yuvarlanmak istiyorum kafasıdır sonrasında kafa açıldıkça napıyorum olum ben bunca saattire döner. orta dozlarda ara sıra kullanıldığında tatlı bir eğlencesi vardır. bir diğer örnekle azurescens allah affetsin yamultur, tribi kontrol etmek oldukça zordur. beklentinin ben bir tanrıyla konuşup geleceğim olduğu zamanlarda yüksek dozlarda ve nadiren kullanılması daha mantıklıdır. her strainin bunun gibi farklı etkileri ve verimli olduğu kullanım şekilleri vardır. İlk defa deneyecekler için golden teacher oldukça güzel bir seçenek, ne bekleyeceğini bilemeyenler için potansiyeli oldukça tatlı gösterir. daha sonrasında kullanımınızı beklentinize göre düzenlediğinizde kötü bir deneyim yaşama ihtimali büyük oranda azalır.
mantar tribi kafanın içinde değil dışındadır. şimdiye kadar hiç farketmediğiniz şeyler dehşet güzel görünmeye, duyulmaya, hatta kokmaya başlar. ancak bunun yanında oldukça da kırılgan bir psikolojidir, herhangi bir şey anında olumsuz tetikleyebilir. iyisi çok fazla yükseltirken kötüsü çok fazla dibe çeker, bu nedenle tribi kontrol edebilmek oldukça önemlidir. trip kontrolü deneyim edindikçe zaman içinde oturur, bunu kontrol etmeyi öğrenene kadar hiç değilse bir süre ortamı buna göre hazırlamak önemlidir. örneğin mantar kafasıyla doğa yürüyüşleri bambaşka bir dünyadır, ben şimdiye kadar yaşamamışım lan dedirtir insana. her seferinde bu örneği de veriyorum ama yere düşüp kafanızı yarsanız abi gökyüzü acayip güzel lan diyebileceğinizden yalnız veya deneyimsizken kaçınılması gereken bir aktivitedir. İlk seferlerde tercihen sınırlı bir alanda ve kendinizi tamamen güvende hissettiğiniz bir yerde bulunmanız fayda sağlayacaktır. bu yerin özellikle sizin için yeni bir alan olmaması önemlidir, örneğin yeni bir yerde komşu kapıyı açtığında çıkan sese aşina değilsinizdir ve bu bombok kuruntulara neden olabilir. şarkıdaki ritimde anlık bir değişim, tuvaletten çıkarken yanlışlıkla aynayla göz göze gelmeniz, arkadaşınızın her zaman kurduğu bir cümle bile o an tribi kötü etkileyebilir ve birşeyler ters gittiğinde kendinizi olumlu yönlendirebilmek önemli bir rol oynar. deneyimsiz kişilerin bunu aynı anda deneyimlemesi birşeylerin ters gitmesi durumunda düze çıkmayı zorlaştırır ve kişiler büyük ihtimalle birbirlerini daha dibe çekerler. ortamda güvenilen, kriz yönetimi güçlü birinin ayık halde bulunması böyle durumlarda faydalı olabilir. kendini birbiriyle güvende hisseden örneğin 2 kişinin deneyiminin sağlıklı geçme ihtimali 3 samimi arkadaşınkinden daha fazladır, bu nedenle başlarda sosyal ortamların minimumda olması daha güvenli bir seçenektir. yıllardır bu mevzuyla olan samimiyetimle burda şöyle bir tavsiye verebilirim, birşeyler kötü gittiğinde bir anda modunuzu en yükseğe çıkartmaya çalışmak mental olarak yoracağı gibi kötü etkenleri de sadece maskelemenizi sağlar. kötü durumdan çıkmanın en güvenli yolu yükseği değil stabili hedeflemektir. tribin başlarında size iyi hissettirmiş bir müziğe veya sohbet konusuna dönmek yardımcı olabilir. işlerinizi tribin bölünmeyeceği bir zaman aralığına ayarlamak da daha mantıklı olacaktır. kapının-telefonun çalması, birinin size seslenmesi, işinizden mail gelmesi vesaire gibi etkenler büyük ihtimalle tribi olumsuz etkileyecektir. önünüzde yaklaşık 6 saatlik bir süreç olduğunu düşünerek planlamanızı önceden yapmak riski azaltır.
gelelim 6 saatlik sürece, 6 saat kötü bir deneyim geçiriyorsanız uzun olduğu kadar psikolojik olarak da yaralayıcı bir süreçtir. işin güzel tarafını göremeden soğutabilir. vücudunuzu her yeni bir şeyle tanıştırıyorken olduğu gibi ufak ufak başlayarak ilerlemek daha güvenlidir. dürüst olalım hayatında ilk defa spor yapacak biri 120 kilo deadliftle başlamaya çalıştığında hepimiz acaba ne zaman bir sakatlık çıkacak diye izleriz. bu ilk seferde yüksek dozlarla kesinlikle güzel bir deneyim yaşayamayacağınız anlamına gelmese de bir şeylerin ters gitme ihtimali çok daha yüksektir. kafanızın o an kaldırmadığı bir konumda olursanız bunu 6 saat çekmek zorundasınız. istediğiniz deneyimi yakalayana kadar birkaç farklı dozla deneme yapmanız gerekebilir ancak o tatlı yeri yakaladığınızda daha fazla yükseltmeye ihtiyaç hissetmezsiniz, ki bu miktarın herkes için farklı olduğunu da belirteyim. o yüzden bu kesinlikle 3 Gr kullanılır diye dayatan birini görürseniz ağzının ortasına bir tane vururken kulağımı da bir çınlatırsınız
her ne kadar sadece kötü yönlerinden bahsetmiş gibi görünsem de bunların hepsi sizin güvenliğinizi düşündüğümden ve hepiniz bu işin güzel yüzünü deneyimleyin istediğimden. yoksa mantar kafasıyla burda mantarı çok iyi överim, çok güzel överim ki dibine kadar da hak ediyor yalan yok. ancak başta da dediğim gibi, bu sadece güvenliyken güzel. ondan sonra bad trip başlıklı konulardan toplamayalım sizi asggbjmm
umarım gönlünüzce ve güvenli bir trip olsun, bol şans.